Detroit: Become Human İnceleme

Detroit: Become Human İnceleme

4.000 sayfalık devasa bir senaryoyla, Detroit: Become Human'ın tek bir hikayeyi anlatmayı başarması neredeyse bir mucizedir. Yine de, insanların ezilen bir android işgücünün yanında yaşadığı bu macera tarzı oyuni yüzlerce potansiyel hikayeye sahiptir. Kademeli, sürekli gelişen ve iç içe geçmiş hikayeler oyunculara farklı deneyimler yaşatır. Etkileşimli kurgunun kapsamı o kadar geniş ki, oyunu oynayan her oyuncu benzersiz bir deneyim yaşayabilir. Aslında, hikayenin oyuncu etrafında oluşması ve dönüşme şekli, hikayenin kendisinden çok daha ilginçtir.

Kararların önemi büyük: yoğun bir otoyolda haydut bir android mi takip ediyorsunuz yoksa kaçmasına izin mi veriyorsunuz? Bir android karakterinin programlamasına karşı gitmeyi mi yoksa insanlara uymayı mı tercih edersiniz? Ana karakter yok olabilir. Tüm sahneler, saatlerce oyun, görünüşte önemsiz görünen tek bir kara nedeniyle kaçırılabilir. Yani tercihlerinizin çeşitliliği oldukça şaşırtıcı.

Detroit: Become Human Sistem Gereksinimleri

2038'de kurulan Detroit, parıldayan bir güç merkezi ve parlak alışveriş kompleksleriyle dolu android üretiminin merkezi haline gelmiştir. Ancak, androidlerin artması işsizliğin %30'a yaklaşmasına ve bunun sonucunda da ekonominin zarar görmesine sebep olmuştur. 

Oyunda üç android'i yönetiyorsunuz. Kara veya AX400, kötü bir sahinin insafına hizmet eden bir hizmetçidir. Markus hasta sahibi için derin bir sevgiye sahiptir, ancak bunun insanlık için sempatiye dönüşüp dönüşmemesi sizin kararlarınıza bağlı. Kaçınılmaz android-insan savaşındaki rolu daha az olduğu için en ilginç karakter Connor'dur. Bu robot dedektifi, insanları öldüren veya zarar veren haydut androidleri avlamak için programlanmış.

Bu androidler, kendilerini korku ve düşmanlıkla tedavi eden insanlık tarafından yönetilen bir toplumda nasıl özgürleşeceklerini düşünmek zorundadırlar.

Oyunculara bu hikayeleri birlikte yönetme fırsatı vaat edilir, ancak bu kararlarınız çok önemli olacak. Sizi her fırsatta özgür iradenizi kullanmaya zorlayan bir oyunda, iradenizin sınırlı olduğunun farkına varabilirsiniz. Yaptığınız hatalı seçimler ise oyunun gidişatını tamamen değiştirebilir. 

Hikayeler dallanmalarna rağmen, hepsi kaçınılmaz android-insan çatışmasının merkezinde dönmektedir. Örneğin, Android'ler bir otobüsün arkasında oturmak zorunda. Ve bir hikaye dizisi, birçok kişinin gereksiz yere üzülmesine sebep olabilecek detaylara sahiptir. 

Oyunda yer alan her oda ve pervane bile benzersizdir. Cilt gözenekleri bulunmaktadır. Bir motelde bulunan küflü bir tavandaki fayanslar bile ayrı ayrı tasarlanmış. Ofis binalarında defibrilatör vardır. Bir robot elektrikli süpürgenin ayrıntılarına hayran hayran bakabilirsiniz.

Sonuç olarak Detroit: Become Human, oyuncunun seçimleri arasında şaşırtıcı ve benzersiz bir şekilde dallanan muhteşem bir oyun. 

Oyunla ilgili daha fazla bilgiye ve indirme sayfasına buradan ulaşabilirsiniz