Günümüz İşletmeleri İçin Blockchain’den Faydalanma Yöntemleri

Günümüz İşletmeleri İçin Blockchain’den Faydalanma Yöntemleri

Günümüz İşletmelerinin Blok Zincir Teknolojisinden Yararlanma Yöntemleri

Günümüz İşletmelerinin Blok Zincir Teknolojisinden Yararlanma Yöntemleri

Blockchan yada Türkçe anlamıyla blok zincir teknolojisinin geleceğimizi nasıl etkileyeceğinden, işletmeler için ne gibi yararlar sağlayacağından ve işletmelerin bu trende uyması gerektiğinden sürekli bahsediliyor. Fakat işletmelerin bu teknolojiden nasıl yararlanacağı ve sonuçlarının ne olacağı ile ilgili bilgiler biraz kafaları karıştırmış halde.

Gelin önce dönüşüm sürecine bir göz atalım. Blok zincir teknolojisi, özellikleri ve potansiyeli sebebiyle işletmeler için verimlik sağlayacak önemli bir altyapı. Bu teknolojinin, kısa sürede işletmeler için iki alanda değer yaratabileceğini düşünüyorum. Birincisi muhasebe ve finans operasyonları, ikincisi de tedarik zinciri operasyonları.

Bilinen muhasebeciliğin sonuna geliyoruz.
Biraz iddialı bir söylem oldu ama durum böyle. Blok zinciri teknolojisi muhasebe finans alanında önemli dönüşümlerin haberini veriyor. Bu dönüşümün şu üç alanda öne çıkması olası:

Akıllısözleşmeler
Ödemealtyapısı
Muhasebekayıtları ve denetim

Akıllı sözleşmeler, sözleşme koşullarının kodlanarak blok zincirde depolanmasıdır,  taraflar iptal edene kadar veya koşullar sağlanana kadar bu dijital sözleşmeler devam ettirilir. Akıllı sözleşmelerin günümüzde kullanım alanı kısıtlı olsa da ileride hayatımızın her yerinde olacak gibi görünüyor. Uzun vadede işletmelerin sözleşmeye bağlı tüm işlemlerinde kullanılabilir, böylece işlem aracısı olan kurum ve kuruluşlara ihtiyaç kalmaz. Hem maliyetten hem de zamandan tasarruf sağlanabilir. Akıllı sözleşmelerin ilk uygulama alanı finansal piyasalar/ürünler olmuştur. Özellikle türev finansal ürün işlemlerinde akıllı sözleşmeler kullanılarak talimatlar ve işlemler blok zinciri üzerinden yapılabiliyor. Blok zinciri altyapısını 100’den fazla banka ve finansal kuruluşta deneyen R3 isimli şirketin hedefi de bu.

Ödeme altyapısı için, bankacılık sektöründe yıllardır kullanılan teknoloji ve operasyonda ne yazık ki radikal bir değişim yok. Fakat blok zinciri yöntemiyle bankalar arası işlem hızının artacağı ve maliyetin azalacağı kesinleşti. Öncü kuruluşlar bu yeni yöntemi denemeye başladı bile. VISA, blok zincirine dayalı ödeme altyapısını denemek için ABD, Güney Kore, Filipinler ve Singapur’dan bazı bankalarla test çalışmalarına başladı bile. Geleneksel teknolojilerden farklı olarak bu altyapıda  yapılmak istenen işlem için bir merkeze gerek duyulmuyor, verilen emir hızlıca güvenli olarak gerçekleştiriliyor.

Bu teknoloji muhasebe kayıtları ve denetim alanında da farklı kolaylıklar vadediyor. Blok zinciri teknolojisiyle yapılan işlemlere ait muhasebe kayıtlarının sisteme entegrasyonu sağlanabiliyor. Böylelike büyük ticari işlemlerin yapıldığı anda defter kayıtları blok zincir altyapısına geçmiş oluyor. Bu da muhasebe birimlerine olan ihtiyacı yok ediyor. Diğer yandan blok zinciri altyapısıyla tutulan defter kayıtları, dışarıdan müdahaleye kapalı olduğu için denetimi daha kolay kılıyor.

Peki günümüzde işletmeler blokzinciri teknolojisinden nasıl faydalanabilir?
McKnsey tarafından A.B.D Sgortacılık Federal Danışma Kurulu’na sunulan raporda, yapılan anketler sonucu blok zinciri teknolojisiyle 64 farklı uygulama gerçekleştirildiği belirlendi. Rapora göre bu teknolojiden en çok faydalanan sektör sigortacılık. McKnsey, teknolojinin 80 ile 110 milyar dolar arasında bir etkisi olacağını tahmin ediyor. İşletmelerin blok zinciri teknolojisinden yararlanabilmeleri için IBM çalışmalara başlamış durumda. IBM’in desteklediği Hyperledger adlı blok zinciri platformu sayesinde 70 ülkede 1100 şubeye sahip Standard Chartered Bank ve 130 ülkede 88 milyon müşteriye sahip sigorta devi AIG, dünyanın ilk çok uluslu sigorta poliçesini uygulanır hale getirdi. Poliçe altyapısını ve ödeme işlemlerini blok zinciri altyapısına taşıyarak ödemeler otomatikleştirildi, işlem hızı yükseltildi.

IBM’in blokzinciri altyapısına dahil olan diğer bir şirket ise Walmart. Walmart, aralarında Nestle , Unilever ve Dole gibi dev gıda işletmeleriyle beraber, gıda ürünlerinin raflara gelene kadar ki süreci ve gıdanın izlediği süreç boyunda gerekli finansal operasyonları bu blok zinciri altyapısıyla gerçekleştirerek hem ürünlerin doğru kaynaklardan raflara gelmesini hem de yüksek hız ve minimum maliyette finansal operasyon yapılmasını hedefliyor. Tedarik altyapısına blokzinciri teknolojisini entegre eden bir diğer perakendeci de Alibaba. Şirket sahte ürün satışını önlemek için blok zincir teknolojisiden faydalanarak ürünlere birer dijital pasaport veriyor.

Artık değişik sektörlerden birçok şirket, ihtiyaçlarına uygun blok zinciri altyapısı için teknoloji şirketlerine ya da bu alanda uzman olan Start-Up’lara başvuruyor. Etherium akıllı sözleşmeler kapsamında işletmelerin kendi altyapılarını oluşturmalarına imkan sağlıyor.

Belirttiğimiz gibi bir çok Start-Up teknolojinin daha ulaşılabilir hale gelmesini ve daha küçük işletmelerin de bundan faydalanabilmesini sağlıyor. AngelList’de 2000’den fazla Start-Up var. Bunlardan biri de Provenance. Bu girişim, tedarik zinciri yönetim süreçleri ile blok zincirini bir araya getirip şeffaflığı ve güvenilirliği sağlıyor. Sistem sayesinde takip etmek istenen bütün ürünler izlenebiliyor. Raflardaki yerini alana kadar bütün aşamaları görülüp yönetilebiliyor.

Blok zincir teknolojisi henüz ortaya çıkarılamamış bir cevher olabilir. Fakat yakında işletmelerin olmazsa olmazı haline geleceği ve önemli gelişmelerin öncüsü olması bekleniyor. Gelişmelerin sonucunda geride kalanlar için kötü sonuçlar oluşur mu, bunu tahmin etmek zor. Ancak bu potansiyelden faydalanmak isteyen işletmeler için birçok çözüm üretilmeye başlanıyor.