FromSoftware Soulslike türündeki oyunları yapan diğer stüdyoların baskısını hissetmiyor

FromSoftware Soulslike türündeki oyunları yapan diğer stüdyoların baskısını hissetmiyor

FromSoftware son yılların en zorlu türlerinden biri olan Souls-like’ı yarattı. Demon’s Souls’un piyasaya sürülmesinden bu yana, onun başlıklarından esinlenerek çok sayıda oyun gördük. Geçen yıllar boyunca birçok rakip ortaya çıkmasına rağmen, FromSoftware’un diğer stüdyoların trendlerini takip etme konusunda pek fazla endişelendiği görülmüyor.

Şirketin başı Hidetaka Miyazaki bir röportajda, bu türde oyunlar yaratan diğer stüdyoların baskısı hissetmediğini belirtti.

Çok sayıda harika oyun var ve bunu bir türden bir baskı gibi görmek istemiyoruz. Başka stüdyoların yarattığı şeylerden veya Souls’a benzeyen bir sonraki büyük oyun gibi görünen şeylerden etkilenmemeyi tercih ediyoruz. Sadece kendi tarzımızda oyun yapmaya devam etmek istiyoruz. Her şeyin bu şekilde birlikte oluşturulduğu bir ortamdan bize belirli bir fayda olduğunu düşünüyorum. Bu, bizi zorlamakla ilgili bir şey olduğunu düşünmüyorum, ama kesinlikle bizi teşvik ediyor ve ilham veriyor.

Endüstrideki souls-like türünün hızlı gelişimini yorumlarken, Miyazaki, oyunlarının bu kadar büyük boyutlara ulaşacağını beklemediğini söylüyor. Yine de stüdyo o zamanlar gerçekten istediği şeyin bu olup olmadığını anlamak için uğraşıyordu.

Biz tabii ki Souslike terimini oluşturmadık ve bunun endüstri için yeni bir tür veya terim oluşturacağını düşünmedik. Bu yüzden ortaya çıkmaya başladığında… şaşırmıştık tabii ki. Bir yönüyle kendimizi onurlandırılmış hissettik ama aynı zamanda endişelerimiz de vardı. Düşündük: “Her şey yolunda mı? Gerçekten yaptığımız şey bu mu? Ve gerçekten neyle ünlü olmak istiyoruz? Souslike ifadesi, eminim anladığınız gibi, oldukça belirsiz. Farklı şekillerde yorumlanabilir… ama bana göre hiçbiri yanlış değil.

Aynı zamanda FromSoftware’un oyunlarının büyük başarısı sayesinde, tek bir türe takılmış değiller, bunu son zamanlarda Armored Core VI piyasaya sürüldükten sonra gördük.

Oyunlarımızın insanlara hoş geldiğini görüyoruz. Ve bu nedenle bize sevdiğimiz şeyi yapmaya ve zevk aldığımız şeyi yapmaya devam etme fırsatı veriyorlar. Bizi bir türe takılmış hissettirmemekte yardımcı oluyor. Sanırım, sadece başarı getirdiği için bir şey yapmaya başladığında, işte o zaman başarısız olmaya başlıyorsun demektir.