DİNLEMEDE

Güneş sistemimiz kısa süre önce Kasım ayı sonlarında ilk yıldızlararası nesneyi içine aldı. Oumuamua (“haberci” anlamındaki Hawaii sözcüğü) adı verilen nesne, evrenin başka yerlerinde ileri bir medeniyet tarafından gönderilen yıldızlararası bir uzay sondası olma ihtimali olan bir nesne. Bu nedenle gökbilimcilerin ve uzay meraklılarının dikkatini çekti. 

Yeniden Dinleme araştırma programının arkasındaki Rus milyarder Yuri Milner, bu ihtimalle ilgileniyor. Harvard‘ın astronomi bölüm başkanı Avi Loeb, Breakthrough Listen ile görüşmesinden kısa bir süre sonra ‘Oumuamua’ya, nesnenin radyo sinyalleri gönderip göndermediğini araştırması için odaklanacağını duyurdu, bu sadece bir uzay taşı değil.

Loeb, Milner‘a gönderdiği bir e-postada “Bu cismi inceleyip, yabancı bir medeniyet tarafından gönderilen yapay olarak yapılmış bir nesne olup olmadığını öğrenmek istiyorum” dedi.  Nesne ilk olarak Hawaii’deki Pan-STARRS anket teleskobu tarafından tespit edildi ve o zamandan beri tipik bir asteroid veya kuyruklu yıldızın bazı karakteristik özelliklerine sahip olmadığı keşfedildi.’Oumuamua’ ilk olarak bir kuyrukluyıldız olarak düşünülmüştü ama buharlaşmış materyal kuyruktan yoksun olduğu için çabucak reddedildi. Nesnenin şekli de tuhaf, çünkü çoğu asteroit şekli daha yuvarlakken bu nesne daha çok uzun.  

UZAYLILAR HAYKIRIYOR

Breakthrough Listen, 13 Aralık Çarşamba günü saat 03: 00′de başlayacak olan Yeşil Bank Teleskop‘u kullanarak nesneyi dinlemeye başlayacak. Teleskop, cisimden iletilen bir radyo sinyalini kesmek umuduyla on dört saat boyunca dört radyo frekansı bandında asteroide bakacak.  

Bilim adamları, bu cismin doğal olarak oluşan bir uzay taşı olması dışındaki ihtimalinin çok küçük olduğunu kabul ediyorlar. Berkeley SETI Araştırma Merkezi müdürü ve merkezin Buluşma Dinleme Girişimi’nin lideri olan Andrew Siemion, The Atlantic‘e “Herhangi bir şeye baktığınızda başarılı olamayacağınızı düşünürseniz bu alanda çalışmak zor olur” dedi.   

Oumuamua, SETI meraklılarını heyecanlandırmak için en yeni gelişme. Güneş sistemimizdeki görünüşü, sadece potansiyel dünya dışı nüfuzun en yakın objelerinden biri. Kepler Uzay Teleskobu, KIC 8462852 olarak bilinen ve ayrıca bazı karakteristik özellikler sergileyen, gözlemcilere gelişmiş bir medeniyetin var olup olmadığını sorgulayan bir uzak yıldızın farkına vardı. 

Birçok insan evrende yalnız olmadığımızı ispatlamaya hevesli görünüyor. Bu amaçla, deliller göz önüne alındığında, uzak olasılıklara sıkı sıkıya sarılma eğiliminde olabilirler. 

 Çevremizdeki evren hakkında henüz öğrenmemiz gereken çok şey var ve evet, evrenin herhangi bir yerindeki akıllı yaşam, o  zor bilginin bir parçası olabilir. Evrenin mekaniği hakkında daha fazla şey öğrenmek bizi heyecanlandırabilir, bu da burada nasıl olduğumuz ve kozmik ölçekte nereye gittiğimiz konusunda önemli bir fikir edinmemize yardımcı olabilir. 

Kaynak: 1