Kara Delik Rüzgarlarının Bütün Evreni Şekillendirdiği Kanıtlandı

Kara Delik Rüzgarlarının Bütün Evreni Şekillendirdiği Kanıtlandı

Kara delikler o kadar tuhaf ve gizemli ki asla sırrını çözemeyecekmişiz gibi. Fakat yeni gelişmeler var. Galaktik çekirdeklerdeki kara deliklerin, ortamlarını aktif olarak şekillendirdiklerinin ilk kanıtı bulundu.

Sadece bu değil, yaptıkları – çok uzakta ve geniş darbelerle güçlü rüzgarlar yaratarak – yeni yıldızların oluştuğu yerleri etkiliyor. Bu, kara deliklerin uyguladığı etki, beklenenden çok daha uzakta, galaksilerin çok uzağına ulaştığı anlamına geliyor.

Bu kara deliklerin, etraflarındaki boşluğa güçlü rüzgarlar üflediği biliniyor. Uzayda hava olmayabilir, ancak yıldızlar arası ortamda plazma, gaz ve diğer maddeler bulunur.

Çalışmalar, tüm galaksilere yayılmaya yetecek kadar güçlü olan bu rüzgarların bölgede yeni yıldız oluşumunu bastırabileceği sonucuna vardı.

San Diego’daki California Üniversitesi’nden astrofizikçi Shelley Wright, “Supermassive  kara delikler büyüleyici oluyor” dedi.

“Galaksilerin neden kara deliklerden etkilendiğini anlamak, olağanüstü bir bulmaca.”

Söz konusu kara delik, yaklaşık 9.3 milyar ışık yılı uzaktaki ana galaksi 3C 298‘de bir kuasaranın parçası olarak görülebilir.

Bu, tespit ettiğimiz olgu, 13.8 milyar yaşında olan evrenin tarihinde çok erken yaşta meydana geldiği anlamına geliyor.

Kara deliğin kendisi görülemez, çünkü ışık çıkmaz. Kara delik, büyük bir hızla kara deliğin etrafında dönen toz ve gazdan oluşan geniş bir yığılma diskinin ortasındadır.

Bu, muazzam ışığı veren sürtünme ve ısıdır. Aslında, kuasarlar evrendeki en parlak nesnelerden bazılarıdır.

Yukarıdaki resimde yeşil renkler, kuasarın aydınlık olduğu enerjik gazı vurgular; mavi renk galakside üflenen güçlü rüzgarları temsil eder.

Kara delik, turuncu renklerle çevrili, görüntünün ortasından biraz aşağıda parlak bir daire içerisindedir.

Samanyolu yakınında bulunan galaksilerin çoğu bugün merkezdeki supermassive kara deliğin boyutu ile galaksinin boyutu arasında bir korelasyon gösteriyor. Fakat 3C 298 orantısız.

Keck Gözlemevi’nin kızılötesi spektrografı OSIRIS ve Atacama Büyük Milimetre / Submillimetre Array verileri kullanılarak, kara delik boyutu göz önüne alındığında, araştırma ekibi beklenenden 100 kat daha az kütle bulduklarını keşfetti.

Bulmacanın parçalarını bir araya getirince, kara deliğin oluştuğunu ve galaksinin etrafında birleşmeden önce kurulduğunu gösteriyor. Ayrıca molekül gazının yoğunluğunu değiştiren bulutların yıldız oluşumu için çok önemli olduğunu gözlemledirler. Bu, quasarın yıldız oluşumunu sınırladığı anlamına gelir.

Bulgular, uzak kuasarların galaktik büyüme – yıldız oluşumu üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir çalışmanın ilk sonuçları. Daha yapılacak çok çalışma var.

Örneğin, yakın galaksiler için kullanılan ölçekleme modellerine kuasar galaksilerin dahil edilip edilmeyeceği henüz belli değil.

Gökbilimci gökbilimci Andrey Vayner, “Bu galaksinin araştırılmasının en eğlenceli kısmı farklı dalga boylarından ve tekniklerden gelen tüm verileri bir araya getirmesi” dedi.

“Bu galakside elde ettiğimiz her yeni veri kümesi bir soruyu yanıtladı ve bulmacanın bazı parçalarını bir araya getirdi. Ancak, aynı zamanda galaksinin doğası ve supermassive kara delik oluşumu hakkında yeni sorular da ortaya çıkardı.” diye ekledi.

Kaynak: 1