Rebel Wolves geliştiricileri, vampirlerin ve diğer karanlık varlıkların hüküm sürdüğü The Blood of Dawnwalker’ın kasvetli dünyasına bizi daha da derinlemesine sokmaya devam ediyor. Bu sefer, madenlerde ve tünellerde saklanan korkunç varlıklar olan koboldlar hakkında konuştular. Oyunu oynarken, bu yaratıklarla defalarca karşı karşıya geleceksiniz.
Yazarların söylediğine göre, dünyalarındaki madenler asla gerçekten boş olmaz. İşçiler işledikten sonra bile, karanlıkta damlayan su, taşların gürültüsü ve tuhaf boğuk darbeler duyulur. Madenciler bu seslerden korkar, çünkü bu sesler sadece bir şeyi ifade eder — bela.
Koboldlar, yeraltının eski sakinleridir. Büyük gözleri karanlık için mükemmel bir şekilde adapte olmuştur, uzun uzuvları en dar yarıklardan bile sızmalarına olanak tanır, ve bükülmüş pençeleri sadece kazmak için değil, aynı zamanda öldürmek için de kullanılır. Onların varlığının izleri, canlılar kadar korkutucudur: kırık kemikler, tamamen emilmiş, ve duvarlardaki ürkütücü resimler.
The Blood of Dawnwalker, sırlarını yavaş yavaş açığa çıkarıyor. Yakın zamanda stüdyo, projenin kasvetli estetiğine dair bir fikir veren yeni bir lokasyonun ve bir vampirin konsept sanatını da tanıttı.
The Blood of Dawnwalker, Unreal Engine 5 üzerinde geliştiriliyor ve PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X/S için çıkacak, ancak çıkış tarihi henüz bilinmiyor. Bu yaz, yazarlar oyunun oynanışının bir demonstrasyonu ile tam bir sunum vaat ediyorlar.