The Blood of Dawnwalker, Rebel Wolves stüdyosu tarafından geliştirilmekte olan ve CD Projekt’in (The Witcher serisinin veteranları) eski geliştiricileri olan Konrad Tomaszewicz ve Tomasz Gop gibi isimlerin liderliğindeki bir rol yapma oyunudur. Oyun oldukça umut verici görünüyor.

Oyunun hikayesi, veba tarafından sarılı vahşi 14. yüzyıl Avrupa’sında geçiyor ve bu da oyunun atmosferine oldukça özgü bir hava katıyor. Bu, anlatıma dayalı kararların ve dallanma hikayelerinin ön plana çıktığı bir üçüncü şahıs aksiyon oyunu olacak. Oyunun henüz net bir çıkış tarihi olmamasına rağmen, geliştiriciler oyunun dünyası hakkında ilgi çekici bilgiler paylaşmaya devam ediyorlar. Son zamanlarda sosyal medya üzerinden yaptıkları bir paylaşımda, Weil Sangor’da bulunan Karpatlar’daki dağ halkı uriashiler hakkında bilgi verdiler.

Karpatlara gece çöktüğünde, onun sert zirveleri arasında güçlü bir kükreme yankılanır. Weil Sangor’un halkı bu sesi çok iyi bilir. Bunlar, dağ halkı, uriashilerdir.

Yüzyıllar boyunca, dış dünya ile ilişki kurmaktan kaçındılar, gizlendiler, efsaneler haline geldiler, taş kulübeler ve mağaralar ile dolu uzak köylerini kıskançlıkla korudular. Onlara yaklaşanlar – kaybolmuş bir koyunu arayanlar veya gümüş peşinde olanlar gibi – genellikle talihsiz kazalarda, çığlar altında kalarak ölüyordu.

Ancak şimdi, insan hakimiyeti devrildiğinde, dev uriashiler Weil Sangor’da sıradan bir görünüm haline geldi. Bazıları vampirlerin renklerini taşıyor ve Brensis rejimini destekliyor. Diğerleri ise sadece meraklı, bükülmüş boynuzları pazarda, satıcıların tezgahlarını sessiz bir şaşkınlıkla incelerken kalabalığın üzerinden fırlıyor.