Çağdaş oyun endüstrisinde, grafik, performans ve konsol özgünlüğü hakkındaki tartışmaların yerini daha da toksik ve rahatsız edici bir trend aldı: politik doğruculuk. Bu trend, büyük stüdyolar tarafından aktif bir şekilde kullanılıyor ve karakterleri, hikaye hatlarını ve hatta oyun tasarımını etkiliyor. Ancak bu yaklaşım sadece oyuncular arasında değil, aynı zamanda tanınmış yaratıcı topluluk temsilcileri arasında da artan bir rahatsızlık yaratıyor. Bunlardan biri de efsanevi anime “Hayalet in the Shell”in yönetmeni Mamoru Oshii’dir.
Yeni bir röportajda, Japon yayını Pia News’e Oshii, eğlence endüstrisinde özellikle olmak üzere politik doğruculuğa bir kültürel fenomen olarak “güçlü bir itiraz” duyduğunu söyledi. Onun sözlerine göre, başlangıçta sosyal olarak savunmasız grupları koruma fikri olgun bir toplum için doğal bir düşünceyken, şimdi bir baskı formuna dönüştü ve bu doğrudan sanata, video oyunları dahil, etki ediyor.
“Politik doğruluk hayranlığı iptal etti. Ve hayranlık olmadan, eğlencenin var olma amacı kaybolur.” diye belirtti Oshii. Aynı zamanda, Batı oyunlarının ideolojik normlara uyma çabası nedeniyle “gerçekten korkunç” hale geldiğini, bu durumun sıklıkla içtenlik ve sanatsal değerlerin zararına olduğunu ekledi.
Yönetmen ayrıca sürecin ticari yönünü eleştirdi: onun sözlerine göre, büyük şirketler politize danışmanlıklar üzerinden milyonlar kazanırken, gerçek değerleri yüzeysel bir bağlılıkla değiştiriyorlar.
Bu gibi ifadeler, ideolojinin kitle kültürüne etkisinin kabul edilebilir sınırları hakkında kamuoyu tartışmasını güçlendiriyor. Fanlar, geliştiriciler ve eleştirmenler giderek daha fazla, “doğruculuk”a olan bu çaba oyun endüstrisinin temsil etmesi gereken özgürlüğü yok edip etmediği sorusuyla karşı karşıya kalıyor.