Capcom’da Resident Evil ve Dino Crisis gibi kült oyunlar yarattıktan sonra, Shinji Mikami Tango Gameworks’ü kurdu. Bu yeni stüdyoda, yönetmen hayatta kalma korku türünde çalışmalarına devam etti ve The Evil Within serisini başlattı.

İlk The Evil Within oyunu, 14 Ekim 2014’te çıktı ve bugün resmi olarak 10 yaşında. Oyun, Resident Evil 4’te görülen temelin büyük bir kısmını korudu, ancak son derece benzersiz bir atmosfer ile. Ne olursa olsun karışık tepkilere ve endişelere rağmen, The Evil Within’in en dikkat çekici ve geniş ölçüde övgü alan yönlerinden biri, sürrealizme olan güçlü vurgusuydu, özellikle psikedelik korkuları daha geleneksel korku ve oyun dinamikleriyle harmanlamasıyla. The Evil Within, o zamanın birçok diğer oyunundan daha fazla, sıkıntılı zihinsel alanlara (hem mecazi hem de harfi anlamında) önemli sapmalar ile deneyler yaptı. Şimdi, 10 yıl sonra, Tango’nun The Evil Within üzerindeki bu çalışmasının pek çok geliştirici tarafından kabul gördüğü ve takdir edildiği açıkça ortaya çıktı, AAA’dan indie’ye kadar.

The Evil Within’in yaratıklarının tasarımı da, hatırlanabilir tuhaf iğrençlikleri ile antagonistin geniş travmaları ve hayal gücü tarafından üretildiği için, alışılmadık psikedelik anlatıyı vurgulamada önemli bir rol oynadı. Belirli bölümler ve hikaye dönüşleri, yersiz göründükleri için eleştiri aldıysa da, oyuncuları dezoriente etme niyeti belliydi. Bu yüzden, başlangıçta oyun parçalı görünse de, The Evil Within’in genel atmosferi ve sürekli değişen sinir bozucu unsurları, seyircinin hayal gücü ve algısıyla oynayan gelecekteki oyunlar için bir model haline geldi ve bu öz, sonrasında kullanılmak ve popülerleşmek üzereydi.

Zamanla, The Evil Within daha olumlu bir şekilde karşılandı ve gerçek bir psikolojik korku klasiği olarak statüsü pekişti. Farklı geliştiriciler, kendi oyunları için The Evil Within’in stilini ve tonunu kullandılar, ve The Evil Within tarafından kullanılan pek çok görsel hile ve sinematik sahne, diğer birçok oyun içinde yeniden üretildi ve uyarlandı. Örnek olarak, Bloober Team’in Layers of Fear serisi ve daha sonra The Medium sayılabilir; her ikisi de bozulmuş perspektifleri mükemmel bir şekilde kullanarak, psikolojik işkencelerin hikayelerine büyük bir vurgu yapıyor.

Ne yazık ki, şu an itibarıyla serinin geleceği belirsiz. Yayıncı Krafton, yakın zamanda Tango stüdyosunu satın aldı, ancak The Evil Within’in fikri mülkiyeti Microsoft’ta kaldı. Microsoft’un seriyi bağımsız olarak sürdürmeyi planlayıp planlamadığı, Tango ile işbirliği yapmayı düşünüp düşünmediği veya IP’yi basitçe dondurmayı mı tercih ettiği bilinmiyor.