Bilindiği üzere, Steven Spielberg sadece film konusunda değil. Bu ünlü yönetmenin video oyunlarına karşı uzun zamandan beri devam eden bir aşk hikayesi var. Bir keresinde LucasArts’taki adamları kendi oyunlarındaki görevlerde takıldığında aramış bile. “Er Ryan’ı Kurtarmak” filminden sonra o kadar heveslendi ki, Medal of Honor’un ilk senaryosunu yazdı. Sonra Wii için Boom Blox gibi çeşitli denemeler ve LMNO kod adlı büyük bir proje oldu ama bu proje prototip aşamasının ötesine geçemedi.

Bütün bunlardan sonra “Ready Player One” filmi şaşırtıcı değildi. Ve görünüşe göre, video oyunlarına olan tutkusunu miras olarak bıraktı. Büyük oğlu Max, şimdi film ve oyun sektörünün kesişiminde yoğun bir şekilde çalışıyor. Genç adam Assassin’s Creed: Unity’e katkıda bulundu ve şu anda kendi stüdyosu Fuzzybot’ta kreatif direktör olarak görev yapıyor.

Yakın bir röportajda Max Spielberg, ünlü babası hakkında ilginç bir şeyler açıkladı:

“O, oyunları kesinlikle seviyor, beni de oyunlara o alıştırdı. Babam tam bir PC oyuncusu, bu bizim ortak konumuz. Bana sürekli, ‘Hey oğlum, hangi Call of Duty’yi şimdi indirmeliyim? Bana en iyi beş shooter’ı listele, ben de indireyim ve sen gelince birlikte oynarız’ der.”

Spielberg senior’un Medal of Honor’a katkıda bulunmuş olması, onun askeri shooter’lara olan aşkını şaşırtıcı kılmıyor. Ama görünüşe göre o gerçekten Call of Duty’yi çok seviyor. Max gülerek:

“Her zaman Call of Duty. Babam hikaye kampanyalarını seviyor. Ben ona sürekli olarak Uncharted ile ilgili, ‘Bak, bu senin oyun içindeki Indiana Jones’un, beğeneceksin!’ diyorum. Ama o, ‘Hayır hayır, gamepad ile oynayamam, sadece klavye ve mouse’ diyor.”

Max ayrıca babasına yeni projeleri Lynked’i gösterdiğini de hatırlıyor. Babasının tepkisi eğlenceliymiş:

“Hemen, ‘Oyunun telefon üzerinde mi olacak?’ diye sordu. Babam aynı zamanda mobil oyunlarda da çok vakit geçiriyor. Golf Clash ve benzeri, arada bir oynanabilecek her şeyde fanatik.”