Hepimiz, veya çoğumuz, gün boyunca derslikte (okulda, kolejde, üniversitede …) saatlerce oturmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ve bu sadece öğrenci zamanımızdan bahsetmiyor, aynı zamanda gençlerle her gün çalışarak onlara bir şeyler öğretmeye çalışan öğretmenlerden de bahsediyoruz. Özellikle ekranların hayatımızı ele geçirdiği şu zamanda bu her zaman kolay olmuyor.
Birçok öğretmen, ders planlaması ve uygulaması için yeni yöntemler icat etmek zorunda kalıyor ve bu yöntemlerden biri, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, video oyunları kullanmaktır. Ubisoft, inişleri ve çıkışlarına rağmen Assassin’s Creed Origins, Odyssey ve Valhalla’da Discovery Tour Modu’nu dahil etmek gibi mükemmel bir iş başardı ve bazı öğretmenler tarih derslerinde bunu kullanmaya başladı.
Öğretmen, “300 Spartalı” veya herhangi başka bir filmi izlemek yerine, oyunun dikkatlice tasarlanmış ayarını kullanır ve daha fazla 300 Spartalı, Foçalı ve Fivaslı’nın Pers istilasına karşı durduğu dar yeri gösterir. Oyunun oldukça mantıklı değişiklikler içerdiği ve ayrıca modern bağlamın eksik olduğu doğru olsa da, çünkü arazinin hareketleri ve geri çekilen deniz coğrafyayı değiştirdi, gerçek bir gerçektir: Tarih dersinde Assassin’s Creed Odyssey’i kullanmak övgüye değer.
Assassin’s Creed serisinde her zaman hayali unsurlar bulunmuş olsa da, bu oyun, Antik Yunanistan’da gerçekleşen olayları çok ileri götürdü ve Peloponnes Savaşı’nın gerçekliğini ve mitolojisini birleştirdi. RPG unsurlarıyla dolu açık dünya birçok oyunseverin keskin bir şekilde eleştirmesine neden oldu, ancak bir şey kabul edilmelidir: Tarihi ayarlama, sanat eserleri ve atmosfer konusunda Fransızlar kimseye benzemez.
Ubisoft, aslında sadece hikayeyi ortaya çıkarmayı amaçlayan oyun modlarını övmekte haklıydı. Eğer Assassin’s Creed Mirage’de bu oyundaki DNA’da yer alıyorsa, Origins, Odyssey ve Valhalla, bu bölgelerin demografik, sosyal, sanatsal veya siyasi yönlerini anlamaya odaklanan, hiçbir aksiyonun olmadığı Discovery Tour ile şaşırtıcıydı.