Rebel Wolves’un anlatı yönetmeni Jakub Szamalek, Friends Per Second podcast’inde The Blood of Dawnwalker’ın geliştirme sürecindeki detayları ve stüdyonun kendi rol yapma oyununda vampirleri nasıl yarattıklarını paylaştı.
Onun sözlerine göre, ana kavram geceleyin bir vampire dönüşen ancak gündüzleri normal bir insan olarak kalan bir kahraman oldu. Bu, ekip için XIV. yüzyıl Avrupa’sından esinlenilmiş benzersiz bir dünya yaratmaya iten bir motivasyon oldu. Bu ayarlama içinde, vampirler baskın bir pozisyonu ele geçirdi ve insanlardan kan vergisi toplayarak onları yönetiyor.
The Blood of Dawnwalker sizi “birçok NPC’yi öldürme özgürlüğüne sahip olacak ve bunların birçoğu gerçekten önemli olabilir” şeklinde bir özgürlük sunuyor.
Yerel vampirlerin en belirgin özelliklerinden biri onların dişleri oldu. Bu evrende, bir vampire dönüşüm yalnızca bir dişi çekip kurbanın kalbine saplamak suretiyle mümkün. Ayrıca, dişlerin oyunun lore’unda önemli bir rol oynadığı, onların çekilmesinin son derece aşağılayıcı bir eylem olarak kabul edildiği belirtiliyor.
Szamalek, geliştiricilerin diğer eserlerdeki vampir imajlarını dikkatlice incelediğini ve kendi özelliklerini belirlemeye çalıştığını belirtti. Örneğin, The Blood of Dawnwalker’daki vampirler suyun içinden geçebilir çünkü bu, ırmaklarla dolu açık dünyada navigasyonu zorlaştırabilirdi.
Rebel Wolves stüdyosu, hikayeyi “tacı ile sunmayı” tercih etmiyor ve oyuncuların hikayeyi kendilerinin keşfetmesini umuyor. Szamalek’e göre, açık dünya RPG’si geleneksel senaryo kanonlarına göre inşa etmek zor çünkü oyuncu öyküsünü kendisi kontrol ediyor.
The Blood of Dawnwalker’ın yaratıcıları, The Witcher 3’ün kalitesini hedefliyorlar ancak ölçekler farklı olacak.
The Blood of Dawnwalker’ın çıkış tarihi henüz kesinleşmedi ancak geliştiriciler, ana kampanyayı tamamlamanın yaklaşık 30-40 saat süreceğini vaat ediyor.